İstiare, bir söz sanatıdır ve bir kavramı, başka bir kavram üzerinden, benzerlik ilişkisi kurarak anlatmaktır. Temel olarak iki tür istiare bulunur: açık istiare ve kapalı istiare.
Açık İstiare (Teşbih-i Beliğ): Benzetilen (müsteârün bih) öğesi söylenir, benzetme yönü ve kendisine benzetilen (müsteârün minh) öğesi söylenmez.
Kapalı İstiare (Meknuz İstiare): Sadece kendisine benzetilen (müsteârün minh) öğesi söylenir, benzetilen (müsteârün bih) öğesi söylenmez.
İstiare Çeşitleri (Diğer Sınıflandırmalar):
Temsili İstiare: Bir olayın veya durumun başka bir olay veya durum üzerinden anlatılmasıdır. Genellikle uzun metinlerde ve alegorik anlatımlarda görülür.
*Örnek: Bir devletin yükselişi ve çöküşünü anlatmak için bir ağacın büyümesi ve kuruması benzetmesi kullanılması.
Personifikasyon (Kişileştirme/Teşhis): İnsan dışı varlıklara insan özellikleri atfedilerek yapılan istiare türüdür. Kapalı istiarenin özel bir halidir.
*Örnek: "Deniz hırçınlaşıyor." (Denizin hırçınlaşması, insana ait bir özellik denize atfedilmiştir.)
İntak (Konuşturma): İnsan dışı varlıkların konuşturulmasıdır. Aynı zamanda teşhis sanatıyla da iç içedir.
*Örnek: "Ağaçlar fısıldıyordu."
İstiare, anlatımı zenginleştiren, derinlik katan ve okuyucunun hayal gücünü harekete geçiren önemli bir edebi sanattır.